GENEL

Ramazan'da Dengeli Beslenmenin Önemi ve İpuçları

Dengeli beslenme her zaman çok önemli ama özellikle Ramazan ayında yeme içme düzeninin değişmesiyle daha da önemli bir hale geliyor

```html

Dengeli beslenme, her zaman önemlidir, ancak Ramazan ayında yeme içme düzeninin değişmesi nedeniyle daha da kritik bir hal alır. Ramazan ayında daha enerjik ve sağlıklı olabilmek için doğru beslenme hem bağışıklık hem de fit kalmak adına büyük bir önem taşır. Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, Ramazan ayında dengeli beslenme yöntemleri ile ilgili önemli bilgiler sundu.

Yaş, cinsiyet ve günlük fiziksel aktivite oranına göre, kişilerin günlük almaları gereken enerji, karbonhidrat, yağ ve protein oranları Ramazan ayında da değişiklik göstermez. Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, “Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmek için et, yumurta, kuru baklagiller, sebze-meyveler, süt ve süt ürünleri ile ekmek-tahıl grubu besinlerden yeterli miktarda tüketilmesi gerekiyor.” dedi.

Ramazan ayında yaklaşık 13 saatlik bir açlık ve susuzluk süresi yaşanacağını belirten Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, "Oruç tutma süresi, metabolizmanın yavaşlamasına neden olur. Bunun sonucunda, iftarda fazla yemek yenmesi, aşırı kalori alımına yol açarak vücutta yağ depolanmasına yol açar. Bu durumda kilo almak kaçınılmaz olur." şeklinde konuştu. Ramazan ayının en sevilen öğünü iftar olmakla beraber, en önemli öğünün sahur olduğunun altını çizen Ciğerli, oruç tutanların mutlaka imsak vaktine yakın bir zamanda sahur yapmasının sağlık için önem taşıdığını vurguladı. Sahur yapmadan tutulan oruç, bitkinlik, sinirlilik, baş dönmesi ve aşırı susama gibi sorunlara yol açabilir.

Sahurda protein ağırlıklı beslenme konusuna da dikkat çeken Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, “Protein içeren besinlerin tok tutucu özelliği vardır. Yumurta, süt, peynir, ceviz ve az tuzlu zeytin ile birlikte hafif bir öğün tercih edilmeli ya da çorba ve sebze yemekleri tüketilmelidir.” dedi. Vücut direncini artırmak ve yeterli miktarda vitamin ve mineral almak için sebze ve meyvelerin sık tüketilmesi gerektiğini belirtti. Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek tercih edilmesinin, daha uzun süre tok kalmayı sağlayacağını dile getirdi. Ayrıca, sahur vakti en az 4 bardak su tüketilmesi gerektiğini hatırlattı ve sahurda aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ve unlu gıdalardan uzak durulması gerektiğini vurguladı.

Ramazan’ın yemek kültürü açısından en bilinen özelliklerinden birisinin sofralardaki çeşitlilik olduğunu söyleyen Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, iftar için önerilerini de şu şekilde aktardı: “Uzun süre açlık durumundan dolayı, iftar saatinde kan şekeri çok düşük seviyede olduğundan, aşırı yemek tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan hatalardan biri; hızlı ve aşırı yemek tüketmektir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlamak, 15 dakika sonra az yağlı et yemeği veya sebze yemeği ile devam etmek uygundur. Beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan besinler yerine bulgur pilavı, tam tahıllı ekmek, kepekli makarna gibi posa yönünden zengin besinler tercih edilmelidir. Bu besinlerin yanında mutlaka protein ve kalsiyumdan zengin olan yoğurt veya ayran tüketilmelidir.”

İftar ve sahur arasındaki sürede beslenmenin önemine de değinen Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, “Bu nedenle aşırı yağlı ve tuzlu besinler kesinlikle tüketilmemelidir. Bu besinler gün içinde daha çok susamaya neden olur ve sıvı alımının kısıtlı olması nedeniyle ödem ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Karbonhidrat açısından zengin hamur tatlıları, kurabiyeler, yağlı hamur işleri ve kızartmalar boş enerji alımına ve kısa sürede acıkmaya neden olur.” şeklinde uyarıda bulundu.

```