İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınarak tutuklanması, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından organize edilen destek yürüyüşlerinin başlamasına yol açtı. Bu yürüyüşler, sekizinci gününde de devam etti. Yürüyüşler, farklı illerde çeşitli etkinliklerle gerçekleştirilerek İmamoğlu'na destek amaçlı seslerin yükseltilmesi hedefleniyor.

Sinop Uğur Mumcu Meydanı'nda bir konuşma yapan CHP'li Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, yapılan eylemlerin anayasadan kaynaklanan hakların kullanımı olduğunu vurguladı. Gürbüz, “Biz anayasadan aldığımız hakları kullanmak istiyoruz. Hukukun üstünlüğünü her zaman savunuyoruz. Ülkenin laik, demokrat bir cumhuriyet olmasını istiyoruz,” diyerek yürüyüşlerin anlamını ifade etti. Belediye başkanı, “Bu kapsamda verilen emek, her mücadele çok önemli. Bunu gölgelemek isteyenler olabilir ama biz bu mücadeleyi devam ettirmek için, hapsedilen belediye başkanlarının, görevlerine dönünceye kadar bu mücadelemiz devam edecek. Bu bir hak alma mücadelesidir,” şeklinde devam etti.

Gürbüz, ayrıca seçilen ve hapsedilen belediye başkanlarının görevlerine iade edilene kadar olan mücadelelerinin süreceğini belirtmekteydi. “Seçmenlerin sandıkta oy atarak seçtiği yerel yönetimin seçtiği belediye başkanlarımızın, tüm seçilmişlerimizin görevleri iade edilene kadar mücadele edeceğiz,” dedi. Bu tür açıklamalar, protestoların ardındaki motivasyonun halk iradesi ve demokrasiye olan inanç olduğunu gösteriyor.

CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya da gerçekleştirilen yürüyüşte önemli bir konuşma yaptı. Yalçınkaya, "Yaşları en büyük 22 olan pırıl pırıl üniversite öğrencileri gözaltına alındı. Sonra tutuklandılar. 7 tane de gazeteci tutuklandı,” diyerek durumu eleştirdi. Bu tutuklamaların toplumun farklı kesimlerini sindirmeye yönelik bir sistemin varlığını gösterdiğini belirtti. “Burada toplumun her kesiminden insanız,” ifadesiyle de birlik mesajı verdi.

Basın açıklamalarının ardından, kalabalık, Sinop caddelerinde yürüyerek İmamoğlu’na destek vermek amacıyla toplandı. Pankartlar ve sloganlarla yürüyen gruba, bazı evlerin balkon ve pencerelerinden de destek geldi. Toplanan kalabalığı, özgürlük ve adalet talepleri için bir araya gelmiş bireylerin birlikteliği oluşturdu. Bu atmosfer, toplumun siyasi olaylara karşı duyarlılığını ve tepkisini de gözler önüne serdi.

Bu tür eylemler, sadece bir liderin tutuklanmasına tepki olmanın ötesinde, toplumsal bir hareketin ve değişim arzusunun ifadesi haline geliyor. CHP’nin düzenlediği bu destek yürüyüşleriyle, demokrasinin ve özgürlüklerin korunmasına yönelik kararlılık vurgulanıyor. Siyasi ve toplumsal birleşiklik, ilerleyen günlerde daha da görünür hale gelerek geniş halk kitleleri üzerinde etkili olabilecektir. Bu bağlamda, yürüyüşler ve yapılan etkinlikler, insanların seslerini duyurmaları açısından kritik bir rol oynamaktadır.